La Fontaine'den Masallar
11 yıl aradan sonra geri döndüğümüz 1.Lig’de yönetim sezona beklentileri minimize ederek; ‘’Ligin tadını çıkaralım ‘’ parolası ile başlamıştı. Tabi her ne kadar böyle söylense de bazı sezonlardaki kriz dönemleri hariç eğer Sakaryaspor küme düşmeye oynamıyorsa hedef her zaman ya şampiyonluktur ya play-off. Nitekim öyle oldu ve Rize maçı öncesinde Süper Lig hedefi geniş kitleler tarafından yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Rizespor ve Bandırmaspor mağlubiyetlerinin ardından hem puan durumunda, hem camiada rüzgar birden tersine döndü. Hakem hataları ve VAR saçmalıkları etkili olmadı mı elbette oldu. Fakat bizi şuan ilk iki hedefinden uzaklaştıran yegane şey yabancı transferleri politikası ve Taner Taşkın’ın hataları.
KATKI VERMEDİLER
Bu sezon her ne kadar ligin tadını çıkaralım falan dense de transferde ve kadro planlamasında yapılan hatalar bize belki de altın tepside sunulan Doğrudan Süper Lig biletini elimizin tersi ile itmemize sebep oldu. Öyleki kimsenin mücadelesini emeğini küçüksememekle birlikte; ilk devrede yapılan Deni Mioseviç, Artem Kravets, Kaiyne Woolery, Yasin Pehlivan, Patrick Kanianga ve Hüsamettin Tut gibi transferler tam bir hayal kırıklığı yarattı. İlk yarıda çok hedef hesapları içerisinde bulunmadığımızdan belki de çok tartışılmadı bile bu karavana transferler.
HATALARI TEKRARLADIK
Fakat ikinci devrede artık öğle ya da böyle en kötü play-off hedefi ile çıktığımız yolda yapılan ara transferler hedefle doğru orantılı olmadı. Bunların en bariz örneklerinden birinde her fırsatta beğenmediğimiz eleştirdiğimiz Serkan Odabaşoğlu’nu gönderip lig sonuncusu Gençlerbirliği’nin transferi açar açmaz takımdan gönderdiği Grechyshkin’i kadroya kattık. 1.Lig’de hedefi olan bir kadroda kesinlikle yer almaması gerektiğini düşündüğüm Zdravko Dimitrov, Hadi Sacko, Oğuzhan Akgün ve İbrahim Has’ı saymıyorum bile. Birde yarı yolda geri dönen Guy Hadida var. Nalepa, Kassongo ve Burak Süleyman’nın yanı sıra birde sakat olmadığı nadir zamanlarda Odise Roshi’nin üretkenliği ile sınırlı bir kadro yapımız oldu
SORUMLUSU TAŞKIN
Teknik direktör Taner Taşkın’ın Bodrum maçı ile birlikte başlayan kadro tercihleri ve oyuncu değişiklikleri ilgili yaşadığı sıkıntıların faturası ağır oldu. Özellikle Rize ve Bandırma maçlarında Kassongo’nun yokluğunda TAKTİK! tercihi olarak kanatlardan devşirmeyi forvet kullanmayı tercih etti. Bandırma karşısında ilk 11’de düşünmediği Mehmet Akyüz’ü 2-0’dan sonra kurtarıcı olarak oyuna aldı. Az kaldı kurtarıyordu da !
3’te 3 yapmış Sakaryaspor’un başına geldikten sonra aldığı 3 galibiyetin ardından sanki küme düşme hattından takım alıp kurtarmış gibi davranan Taşkın, son 4 maçta 3 mağlubiyet aldıktan sonra camiaya; ‘’ 4 maçın ikisini alsak play-off’a kalırız buna da şükür ‘’ mesajı veriyor. Kimse ‘’ Sezon başında bu takım küme düşer deniyordu’’ diye başlayan masalı anlatmasın. Elbette inişler çıkışlar olabilir ama Süper Lig hedefi koymuşken birden bire son 4 maçın ikisini kazanmayı başarı hedefi koymak en kibar tabirle çok talihsiz bir açıklama olmuş.
FİNAL BİLETİ KAÇMASIN
Özellikle son haftalarda kadro derinliğinden yakınan Taşkın’a sormak lazım; Sakatlıklar gibi talihsizlikleri bir kenara bırakırsak; Kendisi göreve geldikten sonra Hadi Sacko, Oğuzhan Akgün, İbrahim Has ve Dmytro Grechyshkin transferleri yapıldı. Yani hamle şansı vardı. Başkasının kurduğu bir kadroya gelmedi. Peki bu isimlere kendisi onay vermeydiyse o bahsettiği derinliği sağlayacak oyuncuları neden aldırmadı ? Serkan Odabaşoğlu ile yaşadığı sıkıntının sonrasında Burak Süleyman’ı formadan soğutmak için adeta elinden geleni yaptı. İnşallah Taner hocanın dediği gibi olmazda 4’te 4 yapar en kötü üçüncülük biletini kaparız.