BAŞARISIZLIĞIN SORUMLUSU KİM ?
Sakaryaspor’da hüsranla sonuçlanan bir sezon daha geride kaldı. Zaten en baştan yanlış yöntemlerle başlayan sezonda başarıya ulaşmamız yeni bir Sakarya mucizesi olacaktı oda kısmet olmadı. Olan oldu artık rotamız yeni sezon ama orası da şuan için çok aydınlık görünmüyor.
Sakarya’da şahısları ön plana çıkararak gerçekleri görmeme hastalığı devam ediyor. Bakıyorum bazıları sosyal medya üzerinden algı operasyonu başlatmış neredeyse şampiyonluğu bırakıp ligde kalmayı büyük başarı olarak görecekler. Bir kere şunu iyi anlamak lazım ne İbrahim Nalbant ne Cumhur Genç şartları ya da bahaneleri ne olursa olsun ŞAMPİYONLUK dışında bir amaç yada hedefle bu göreve talip olmadılar. Her ekibinde zor şartlarda görev yaptığı, maddi ve manevi fedakarlıklarda bulunduğu aşikar bunu kimse inkar etmiyor.
Nasıl ki Nalbant ve ekibi ekonomik plansızlıklarının ve acemiliklerinin kurbanı olduysa Genç ve ekibinin de ekonomik olarak şampiyonluk mücadelesi verecek hazırlıkta olmadığı ortaya çıktı. Zira yapılan devre arası transferleri ve sonrasında yaşanan ödeme sorunları bunun göstergesi. Özellikle zaten ilk devre sonuna kadar takım aynı takım sadece hoca ve yönetim değişmiş. Demek ki bu iki değişimde takım üzerinde olumlu etki yaratmış. Yoksa başka ne olmuş olabilir ki…
İkinci yarı için ise beklenen şampiyonluğu getirecek ya da en azından o heyecanı yaratacak takviyeler yapamadık. Ekonomik sıkıntımız ise hiç bitmedi. Yönetim birkaç proje denemesi ile pansuman yapmaya çalışsa da yine soluğu Büyükşehir’in kapısında aldık. Pandemi nedeni ile futbolcular ekonomik sıkıntıları çok dert etmiyor gibi görünse de maddi sıkıntı yaşamayan ekiplerle aynı motivasyona sahip olamadığımız kesin.
Gelelim teknik adam mevzuna… Şaban Yıldırım oyun mantelitesini teknik adam olarak doğru tercih olup olmadığını her zaman tartışabilirim. Fakat sadece Ankara Demirspor maçındaki yanlışları üzerinden faturayı sadece ona kesmek mantıksız olur. Bir çok kişinin öve öve bitiremediği geçen seneki kadro için yine öve öve bitirilemeyen ve şuan sözde seçim vaadi olarak gündeme gelen İsmail Ertekin, sıkıştığı ilk maçta ‘’ Elimde Messi varda ben mi oynatmıyorum’’ demişti. Acaba aynı Ertekin bu kadro ile bu sezon görev yapsa ne derdi!
Ortada bir başarısızlık varsa sorumlusu en baştan aşağıya doğru gider. Üstelik yapılan yanlışlar tekrar tekrar yapılıyorsa ona diyecek bir şey yok bu saatten sonra kongrede umarım ekonomik bir planı, gerçekçi bir bütçesi olan bir yönetim modeli görürüz. Yoksa öyle 2-3 Milyonluk bütçelerle 2.Lig’de bu işler yürümez.