BAŞKAN DEĞİL PUAN LAZIM

Sakaryaspor yönetimi İbrahim Nalbant’ın istifasının ardından biraz kem küm etse de sonunda genel kurul kararını aldı. Hayırlısı olsun demek düşer ilk başta. Hem yönetimsel beceriksizlikler, hem maddi konular, hem de sportif sonuçlar yönetimi bu noktaya getirdi. Gelelim genel kurul sürecine.

Bir önceki dönem Cevat Ekşi v ekibinin yaptığı gibi delege listeleri sır gibi saklanması yerine genel kurula en az bir hafta kala kamuoyuna ilan edilmeli ki şeffaflık konusunda güzel bir örnek olsun. Gelelim ikinci meseleye. Önceki dönemlerin yaptığı hataya düşüp borç şu kadar deyip sonradan yok maaşları unutmuşuz yok SGK borcunu eklememişiz diyerek komik duruma düşeceğinize doğru dürüst hazırlanmış mali tabloyu kamuoyu ile paylaşmanız daha yakışan olacaktır.

Tabi bütün bunların dışında birçok insanın merak ettiği konuların en başında aday çıkacak mı, ya da kimler olacak sorusu geliyor. Sakaryaspor’un bugünlere gelmesinden sorumlu olan kim varsa aday olmamasından yanayım. Zira dün borç bırakıp gidenler bugün kurtarıcı rolüne soyunması biraz garip olur. Fakat illa ben göreve talibim diyen olursa da ilk hesaba katması gereken konu mevcut durumdan şikayet etme, bahane üretme lüksünün olmadığını bilerek gelmesi gerekir. Sakaryaspor bu kadar sıkıntılı bir süreçten geçerken sağlıklı bir yönetim kuracak isimleri bir araya getirebilir miyiz oda şüpheli.

Kulüp kongreye giderken takımda en dibe doğru hızla irtifa kaybediyor. Futbolcuları az çok anlıyorum ama artık onlarında saha dışı olayları etken gösterecek kredisinin kalmadığını düşünüyorum. Niğde’yi yenemezsek başkan o olmuş, bu olmuş, paralar yatmış yatmamış hiçbir anlamı kalmaz. Bu yükün altından hep beraber kalırız.