16.10.2018, 10:44

BU TAKIM O TAKIM MI ?

Sakaryaspor’un ligdeki ilk 5 maçından birini buralı olmayan ve takımı hiç tanımayan bir arkadaşınızla birlikte izlemiş olsaydınız ve sonra yine aynı arkadaşınızı bu kez Amed Sportif maçına davet etseydiniz maç sonunda size şaşkınlıkla bakıpsoracağı tek şey şu olurdu…Bu takım o takım mı?

Hızla yükselen bu iyi futbol grafiğinde pay kimin?

Oyuncuların mı, hocanın mı?

Oyuncuların sahaya çıkarken ve ısınma hareketleri sırasında bile görüntüleri farklı.

Duruşları daha güvenli ve daha huzurlu bir halleri var besbelli.

Maç içinde de bu özgüven çok net görülüyor, daha çok koşuyorlar, daha istekliler,

daha diriler, yardımlaşarak oynuyorlar ve bana göre oynamaktan da zevk alıyorlar.

Bu kadar kısa sürede bu nasıl oldu?

İsmail Hoca “benim elimde sihirli değnek yok, biz sadece yol gösteriyoruz” diyor.

Kadroya birkaç dokunuş yaptı, sistemi değiştirdi, mantalite güncellendi.

Belki size çok basit gelebilir ama daha önce tam “10” maç oynamamıza rağmen Niğde Anadolu maçına kadar “Ferit-Yasin-Berkay-Canberk” dörtlüsü hiç yan yana gelmemiş, Oğuz hiç tek ön libero pozisyonunda oynamamıştı. Farkında mısınız bilemem “Dilaver-Serkan-Ferhat-Zahit” dörtlüsü de hiç birlikte oynamamıştı.

İzleyenlerden Sakaryaspor’un bir önceki Niğde Anadolu ile son Amed Sportif maçını

değerlendirmelerini isteseniz belki de tamamı Amed Sportif maçında takım çok daha iyiydi diyecektir.

İşte futbolun enteresan tarafı da burası. Sorum şu; neyegöre daha iyi?

İstatistiklere bir bakalım isterseniz…

İsabetli pas:

Niğde maçı “155” Amed maçı “193”

İsabetsiz pas:

Niğde maçı “67” Amed maçı “51”

Ceza sahasına orta:

Niğde maçı “17”Amed maçı “14”

Ceza sahası topla buluşma:

Niğde maçı “13”Amed maçı “11”

Korner:

Niğde maçı “9” Amed maçı “5”

Şut:

Niğde maçı “11” Amed maçı “2”

Pozisyon:

Niğde maçı “10” Amed maçı “3”

İstatistiklere bakarsak kafa karıştırıyor ama yeni sistemle, kadroya yapılan çok ince dokunuşlarla ve oyun anlayışıyla her şey çok hızlı ve farklı gelişti.

En belirgin özellik önceki maçlardaki iki uç arasındaki çok açık mesafeyi son iki maçta belirgin olarak daraltmayı başardık bu da topun olduğu bölgede daha çabuk çoğalmamızı ve yardımlaşmamızı sağladı.

Ahmet Hoca zamanında savunma ile forvet arasında 25-30 metrelik mesafe vardı.

Hücuma kalktığımızda savunma ileri çıkmıyor, top kaptırıp savunmaya geçtiğimiz anlarda da hücum oyuncuları savunmaya yetişemiyordu ve pozisyon yiyorduk.

Birbirinden çok kopuk ve rakibe açık alan bırakan iki blok halinde oynuyorduk.

Şimdi onu düzelttik daha bir takım olma yolundayız. Eksiklerimiz var mı; var elbet.

Gümüşhane ve Sancaktepe maçları gerçek gücümüzü ortaya koyacaktır.

Tek merak ettiğim Zahit – Savaş değişikliğinde bir karışıklık mı oldu acaba?

Yorumlar (0)