Elbette Karasu
Belki herkes , kendi takımına göre çok haklılar. Ama İlçemizde haftalık çıkan gazetelerin spor sayfasında tek sayfa yapıyorsa , mutlaka manşeti Karasuspor olmalı. O’ndan sonra , yer buldukça diğer takımlarımızın elbette satırlarda ya da sayfalarda yer almalı. Bu benim fikrim.
Malum bu hafta süper Amatör ve 1nci Amatör Lig maçları tamamlandı. Tamamlandı , tamamlanmasına da çok iyi biliyorum ki , başta kulüp başkanları , yöneticileri ekonomik olarak ziyadesi ile yıprandılar.
Ancak , kimin umrunda tabi başarı varsa , “sen çok yaşa padişahım “misali. Başarı yoksa , “aman aman bu kulüp , bunlara kaldıysa , ya küme düşerler ya da yapacakları iş bu kadardır “diye eleştirilirler. Ama ben kimseye kızamıyorum bu konuda.
Futbolda her zaman savunduğum tek felsefem var. Herkes kendi görüşüne göre çok haklı. Ancak çok iyi bildiğim bir şey var o da ; 30 Mart 2014 Yerel seçimlerinde , hep beraber koşa koşa İktidar Partisi Büyükşehir Belediyesine oy verdik ve 30 Köy yetmedi. 4 beldemiz de mahalle oldu.
İşte sizlere Büyükşehir mahalle takımları olarak , kulüplerinize 2000 bin liralık malzeme dışında , yerel bazda ne aldınız. Cevabı bende. Koca bir hiç. Tabi ki ey amatör kulüp yöneticilerimiz ve idarecilerimiz , sizler ile karşılaştığımda hep bana dert yandınız. “Yaz ve yaz da yaz “diye. Çıkıp hiç biriniz bağlı bulunduğunu İlçe Belediye Başkanına dert yandınız mı ? O da koca bir hiç. Nedeni besbelli. Yanına gittiğinizde ya özçekim yaptınız ya da aldığınız sözlere inandınız.
Kısacası , sevgili cefakar yönetici dostlarım. Her şey başa gelene kadar. Ondan sonrası laf-ü güzaf . Yani Boş laf. Ama Bölgemizde mücadele eden 1nci Amatör ve Süper Lig takımlarımız bana göre gayet başarılı oldular. Kuzuluk Ersoyspor ve Karasu Aziziyespor dışında , herkes yerini korurken , tek bölgemiz adına Kocaalispor sezon boyunca iyi mücadele ederek Play-offa kaldı. Umarım tekrar çok istediği BAL’a geri döner. Haydi Kocaalispor başarılar sana. “Play-Off’da sana yolun açık olsun “diyoruz bölge olarak.
Hani yazı başında da elbette Karasuspor diye başladım ya. Oysa isterdim ; ikinci devre her şey tıpkı ilk devredeki gibi , türkü tadında olsun. Ama aklımızdan geçen ne varsa , hani tüm türküleri biliriz de iş icraata geldiğinde unutuveririz türkü sözlerini.
Aslında geçtiğimiz 2 hafta tıpkı ve 2 İstanbul takımları arasında oynadığımız Dikilitaş ve Avcılar Belediyespor maçları bile , türkü tadında değildi. Hele hele 8 Mart Dünya kadınlar günü kutlanırken , Avcılar Belediye futbol sahasında oynadığımız maç , zaman zaman Annelerimiz, “emdiğimiz sütü haram edecekmiş “gibi korku içinde tamamladık. 90 dakikayı tam hücum ediyoruz. Aha da “gol” diyesi geliyor içimizden. Ama forvet futbol oynama yerine , gol atma taklidi yapınca , zorda olsa doksan dakikayı tamamlayabildik.
90 dakika sonunda işte döndük evimize 3 puan alarak. Olsun içinde korkuda olsa , heyecan da önemli olan 3 puan idi. Başardık ya bunu , kör topal demek ki , henüz ölmemişiz futbolumuz.
Dedik ya türkü tadında olsun her şey. Geriye dönüp baktığımızda güllük-gülistanlık zamanları çoktan geçmiş. 5 maçımız kalmış. “Hepsinden 3 puan alırsak , belki baraj korkusu yaşamaz Karasuspor “diye düşünüyorum. Aksi takdirde benim felsefem Barajdan geldik , oradan dönmeyelim geriye “diye korkular içindeyim.
Ama inandığım tek şey var Karasuspor’lu futbolcular , türkü tadını bilirler mi ? bilmezler mi ? Onu bilemem ama , bildiğim tek şey var. Kendi kaliteleri asla buna müsaade etmez futbol adına. Şen ve esen kalı