06.11.2015, 22:25

Hoşgeldin Ortak

 Başkalarının Hacivat, taraftarın karagöz olduğu bir futbol ortamında çocuklarımıza da bir eğlencedir futbolun sahne aldığı her ortam. Aslında hepimizin özel tutkusudur futbol. Sevinçlerimiz olduğunda en büyük acılarımız bile silinir aklımızdan. Oysa bu tutkumuz bazen boşlukları da içine alabiliyor. Tıpkı 25 Ekim Pazar günü Düzce deplasmanına gidemediğim gibi. Hani bazen bu gidemeyişlerin iyi yanı da olmuyor değil.

Her ne kadar Karasuspor Kulüp Başkanı Yılmaz Ekşi’nin dediği gibi ‘durup dururken insanın bir ortağı olması’ gibi. Aslında kendisini çok iyi tanırım. Söylerken bizlere bu lafı, nedenlerimizi çok iyi anlamasındandır. Serzenişinin sebebi, Karasuspor’un 5nci haftada İstanbul’un en köklü takımlarından Vefaspor konuk edecek olması

Aslında taraftar açımızdan tam bir vefa örneği olacak. Kendi futbolcusuna küfür-kafir etmeden. Futbolda üç netice var. 90 dakika sonunda, mücadelesi ve kazanma hırsını sahaya iyi futbol ile yansıtan takım, gülen taraf olurken, hanesine de en avantaj olan neticeyi ekleyecek.

Elbette iyi futbol oynamak bazen skora yansımıyor. Bunun örneklerini yıllardır sahalarda görmekteyiz. Yani şansta oldukça önemli. Bu arada futbol sadece sahadaki 22 kişi ile oynanmıyor. Birde sadece sahanın değil tüm stadın tek hakimi olan hakemlerimizde var.

Hani bazıları vardır, boş tarlalarda korkuluk gibi gezer, korkularına yenik düşerler. İşte hakemlerimiz böyle olur da, hakim olmanın hamiyetsizliğine kapılırlarsa, futbola zarar verirler. Tıpkı ikinci haftada olduğu gibi.

Geçtiğimiz haftalarda Karasuspor Antrenörü Hasan Atalay ile bir söyleşi yapmıştım. Kendinden emin, bir o kadar da güvenli bir şekilde bana söylediği tek şey ‘Karasuspor asla küme düşmez ve düşmeyeceğiz de’ oldu. İnanın benim düşüncemde böyle. Oynanan futbol belki siz taraftarların beğenisini kazanmamış olabilir ama ilerleyen haftaların bizim lehimize gelişeceğinden hiç şüphem yok.

Nitekim Düzce Beyköyspor deplasmanından alınan bir puan geleceğin daha da güzel olacağının müjdesi gibiydi. Biz bunları yazarken içimizden gelen ses ile değil, gördüğümüz doğrular üzerine hareket ediyoruz.

Aklıma gelmişken yazmak istiyorum; Başkan Ekşi ile sohbetim oldu. Tahmin ettiğiniz üzere konumuz elbette Karasuspor’du.

“Ağabey sen ben ol, bende sen olayım. Sana sorum şu; son anda takımı kuruyorsun, sahada mücadele eden bir futbolcu ekibin var. Dakikalar ilerledikçe aynı ekibe tribünlerden küfür geliyor. Sen olsan ne yaparsın?” dedi bana.

Benim bu soruya yanıtım olmadı. ‘Evet haklısın’ başkan diyebildim ancak şöyle bir doğru var ki; 22 futbolcuyu ilk defa bir araya getirmek her babayiğidin harcı değil. Sadece aktarmalar 36 bin lira tuttu. Dışarıdan gelen futbolcu kardeşlerimin kalacak yerinin temini ve yemekleri. Bunlar başlı başına bir maddi külfet ancak her şeye rağmen yaklaşık 4 yıldır yılmadan mücadele eden bir Yılmaz Ekşi.

Bu nedenle, Başkan’ın futbolcularına daha ligin ilk haftalarında haksızlık etmek, biz futbol severlere yakışmaz.

Karasu ilçemizde mücadele eden Süper ve 1nci Amatör Lig takımlarına da değinmek isterim. Liglerinde her ne kadar inişli-çıkışlı bir grafik çizseler de, amatör ruhun en güzel örneğini bu sezon Kuzuluk Ersoyspor’un futbolcuları ve yönetimi sergilemekte. Sezon başında mali külfetleri olacakken, ilk hafta gelen şok mağlubiyet sonrası, başta futbolcu kardeşlerimiz bir araya gelerek, Başkan Murat Kuruoğlu’na ‘sen bizi bırakma, bizde asla kulübü bırakmayacağız. Hiçbir maddi beklentimiz olmadan” dediler. İşte gerçek amatör ruh bu. Tebrikler arkadaşlar. Ha söyleyeyim Kuruoğlu. Bu takım küme düşmez.

Gelelim Karasu Kültürspor’un Başkanı Recep Kurt kardeşimize. Geçtiğimiz sezon Aşağı Kirazcaspor maçında rakibi 9 futbolcu ile sahaya çıkınca aldığı örnek bir davranışla kendi takımını da 9 kişi olarak sahaya çıkardı. Tabi 90 dakika sonunda sahadan 1-2 mağlup ayrıldı. İşte bu davranışı ülke bazında kendisine Fair-Play ödülü kazandırdı. Hem kulübüne, hem de Karasu’muza. Teşekkürler Recep Kurt. Son olarak Karasuspor-Beyköyspor maçına gidememiştim (ki sadece ben değil). Aynı şekilde Karasuspor yöneticisi Selami Türkmen’de gidememişti. İşte o nedenle bizi ortak ilan ettiler. Bende yeni ortağıma ‘Hoş geldin’ diyorum. Şen ve esen kalın.

Yorumlar (0)