Kuyumcular Bıraksın Bu İşleri
Olgunlar Turnuvası 1987 Yılında başladı ve bugüne kadar 25.si yapılan en uzun turnuva olma rekorunu da kırdı. Başlarken tamamen iyi niyetlerle ve sadece eğlence düşüncesiyle başlayan Olgunlar Turnuvası her geçen yıl hem özelliğinden kaybediyor, hem de sürekli kan kaybediyor. Yıllar geçtikçe bu turnuvayı yönlendiren veya amiyane bir tabirle olacak ağız şapırdatacak geliriyle kullanan kişilerin tamamen amacından sapmaya başlayan ince fikirleri ile nerede ise içine etmeyi başardılar.
OLMAZ OLSUN BÖYLE GÜZELLİKLER
Başlarken tamamen iyi niyetlerle başlayan, ancak kayıtlar ortaya çıktıktan sonra sahaya sürülen takımları görünce ortaya açık uçurum gibi güç farkı çıkıyor ve maçlar oynandıkça zaten yaşlanmaya başlayan futbolcuları ister istemez morallerini bozmaya yetiyor. Nasıl mı ? Bakın anlatayım. Belki de son 10 Yıldır bu turnuva Kuyumcuların duvara yapma yarışına girdi. Ellerindeki maddi ve ekonomik güçleri kullanarak genellikle İzmitin kaşarları ile İstanbulda işi gücü olmayan bir sürü eski profesyonelleri çok astronomik rakamlarla takımlarına katarlarken, o sıralarda nerede ise borsaya bile haber verecekler garipler. İş sahaya çıkınca kendini belli ediyor. Tamamen güçsüz, sadece gönüllerini eğlendirmek için kurulmuş mütevazi bir takım, karşılarında eski profesyonellerden kurulu Bacelona taklidi bir takım. Sonuç malum 19-0. Bu belki daha da artar ama iş öyle ayara geliyor. İşin kötüsü ise çeyrek finallerde başlıyor. Gergin maçlar o maçları yöneten hakemleri tahakkümlerine almaya çalışan sözüm ona kaliteli ! futbolcular. Sonuçta maçlar zor bitiyor, Sahadan ancak Polisle çıkılıyor. İşte demek istediğim tuhaf anlayışım budur benim. Bunun çaresi mi ? Çok kolay. Almazsın bu tip takımları, o zaman bak bakalım ne kadar takım daha seve seve bu turnuvaya katılacak. Ama kazın ayağı başka. Tok açın halinden anlamaz misali bu yolu tutturan kişiler malum. Bu eleştirdiğimiz kişiler ise bu turnuvalara ekonomik güçleriyle tamamen hakim olmuşlar ve gık dedirtmiyorlar. Kibirlerinden yanında kimler var diye bakmıyorlar bile. Sonuçta hep kazanmak ta kaybedilen sevgi yumağı, kişisel itibarlar, artı seyircilerden alınan ve yıllar boyu sürecek olumsuz tepkiler de neyin nesi. Orası da bu kişileri hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Geçen akşam oynanan .bir kuyumcular çeyrek finalinde sahada gördüklerim o futbolcuların birbirlerine horoz misali nasıl daldıklarını gördükçe inanın utandım gerçek olgunlar turnuvası adına. Ya arkadaş çok mu zor ? Her yıl başa bela olan birkaç kişi ile iki veya üç takım. Temizlersin herkes rahatlar. Ama o güç var mı acaba bu malum kişilerde?