Ne kadar para, o kadar köfte.
Bir kulübü ayakta tutanlar futbolcularıdır. Günlerinde oldukları zaman, seyir zevki veren futbollarıyla taraftarlarını coşturur, coşturdukça coşarlar. Yani kendilerinde yaşarlar o coşkuyu.
Karasuspor’un Dikilitaş ile yaptığı maçta işte bu coşku alındı elimizden. Sen kalk 2-0 öne geç sonra beraberliğe razı ol. Elindeki 3 puan, birden uçup gitsin. Anladığınız üzere, halen 2-2’lik skorun şokundayım. Tabii ki ümitsiz değilim ama şüphelerimde yok değil hani.
Elbette mağlubiyet ve beraberliklerimizde olacak fakat artık galibiyet sevincini de yaşamak istiyoruz.
Sizler bunun adına ister ‘beceriksizlik’ deyin, ister ‘yetersizlik’ ama her zaman dediğim gibi taraftar başarıya endekslidir. Birileri futbola doyduğu sevdayla gelir tribüne, diğerleri renklerine gönül verdikleri takıma duydukları sevgisiyle. Sonuçta destekledikleri takımın mutlak başarısına özeldir sevgileri.
Demem o ki tüm futbolcu kardeşlerimizin bir an önce toparlanmaları şart. Bu güne kadar olan olmuş. Şimdilik tek derdimiz kaybedilen puanlar olsun. Biz Karasusporluyuz. Sezon sonunda onurumuz ve şerefimiz kaybolmasın. Gelecek sezon yine Bölgesel Amatör Lige kalarak yolumuza devam edelim.
Biliyorum sizlerdeki hırs, bu ligde kalmamıza yeter de artar bile. Gönül isterdi ki Dikilitaş maç sonrası ilk galibiyetimizin öyküsünü yazsaydım. Yumak yumak sevincimiz ile sizlere hitap etmek isterdim ama olmadı.
Neyse. Bu hafta il takımı Bartınspor ile karşılaşacağız. Bu zorlu deplasmanın, Karasuspor için güzel günlerin başlangıcı olmasını dilerim. Tabi bunun yanında bir de gerçek var. ‘Ne kadar para, o kadar köfte’ desem anlarsınız sanırım derdimi. Düşünün bir kere, bu takım ligin başlamasına 1 ay kala kuruldu. Nedenleri saymakla bitmez. Tabi en büyük sıkıntı ekonomikti. Sadece Kulüp Başkanı Yılmaz Ekşi’nin cebindekilerle çıkıldı yola.
Sonuçta ne olursa olsun Karasuspor 10 gün kala bile olsa aslanlar gibi “lige merhaba” demesini bildi. Evet ortada bir başarısızlık var. Bu doğrudur ama düzelmesi için taraftarların başarı için ne kadar uğraş verdiklerini sorgulamaları gerekir. Yani biraz öz eleştiri yapmaları şart. Hep demiyor muyuz, “spor sevgi ve kardeşliktir” diye. İşte tam zamanı sevgi ile kardeşliği pekiştirmenin.
Öyle sokakta eleştirmek, konuşmak yeterlimi sizce? Bu ilçede çok şeyi kaybettik zaten. İnsanlık sergilerinin yerini, saygısızlık aldığından beridir.
Karasu’da, OSB adı altında tek bir fabrika faaliyet göstermekte. Hem de ilçemizin girişinde devasa bir yapı şeklinde. Peki sorarım sizlere, ilçemizde tek eğlence futbol iken, Karasuspor’a hiç yardımları olmuş mu?
Başka bir deyişle, Gazi Metal’in, bizlerin sosyal yaşamına katkısı var mıdır? Yok elbet. Bunu ben iyi bilmekteyim. Bu fabrika başka bir ilçede olsa, o ilçede mutlak surette futbol takımlarına yardım yapmak zorunda kalırdı. Örnekleri saymak ile bitmez. Geçtiğimiz sezon Düzcespor nasıl şampiyon oldu? Tüm mülki amirlerinin orada bulunan irili ufaklı fabrikalara yaptırım uygulamaları ile ekonomisini hazırlayıp ardından şampiyonluğu o ile hediye etti.
Şimdi sorarım biz hak etmiyor muyuz böyle bir sevinci? Elbet çoktan hak ettik ama bizde nerede öyle üst seviyede amir, yönetici. İş lafa gelince maşallah mangalda kül bırakmıyoruz. ‘Karadeniz’in Bodrumuyuz’ yada ‘bölgede turizmde bir numarayız’ diye şeklindeki şık sözleri çok duyduk.
Dönelim futbola. Sevgili futbolcu kardeşlerim, başarı yolunda kredinizin tükendiğini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Bu haftadan itibaren “merhaba” deyin futbola ve Bartın deplasmanından, ligde aldığımız ilk galibiyet ile dönelim Karasu’ya.
Eskiden ıslıklarımız vardı arkadaşlarımıza çağrı yapan. Bir ıslık çalardık, toplanırdı tüm arkadaşlar. İşte o ıslıklarımızın melodisi, kendi içinde gizliydi. Mesajı sadece arkadaşlar anlardı. İşte şimdi yeniden çalalım o ıslıkları. İyi günlerin habercisi olsun o ıslıklar. Şen ve esen kalın.