Tek Suçlu Futbolculardır !

Sözlerime, son derece doğru bir karar ve doğru zamanda istifa edip giden Sakaryaspor Başkanı Vedat Yaşlıca ve ekibine bugüne kadar ki hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Ben Yeni Oluşumculara karşı değilim. Karşı olduğum tek şey, etmezse ettirilecekmiş sözü.

Birileri kına yaksın bir tarafına. Tepe tepe kullanın. Zamanı gelince ben de o sözü yalatmasını, hatta daha fazlasını yapıp, birileri için söyleyip yazmasını, konuşmasını, ateş etmesini değil makineli tüfek gibi taramasını da çok iyi bilirim.

Tabi ki eksileri olmuştur ama artılarla mukayese ettiğimizde Yaşlıca ve ekibinin 5 aylık süre içinde son derece başarılı bir yönetim sergilediğini söylemek gerek. Zaten Yaşlıca’nın tek hatası da transferi açamamak oldu ki yapacağı hiçbir şey yoktu bu konuda. Öyle ya, eski dosyaların kapanması için 3,5 milyon TL para lazımdı. Bu para pazarlıklar sonrası 2 milyon TL nakit para ile bitirilecekti ama 1 milyonlu Sakarya’da bu parayı verecek isimler çıkmadı ki transferi açsın.

İşin içinde, bozulmuş bir Torba Yasası var. Yani SSK ve Maliye borcu. Kim, nasıl ödeyecek bu parayı?

Sonrasında 15-20 aydır paralarını alamayan mevcut personel, altyapı antrenörleri ve futbolcular var.

Yaşlıca onlara, “Arkadaş bende o kadar para yok. Bu kadar para var. Gelin size şu kadar para vereyim, geri kalanını da siz helal edin, ben de bu yükten kurtulayım” dedi ve onlarla anlaşma yaparak eski borçlarını sıfırladı. Sonrasında mevcut futbolcuların bu sezonki paraları vardı.

İşte burada dikkat çekmek istiyorum. Yaşlıca sırf bu yüzden transferi açamadı. Dedi ki, “Personel, altyapı hocaları ve futbolcuların paralarını ödemeden eğer ki ben transferi açarsam, gözüm açık gider. Beni rahatsız eder, uykularım kaçar. Kimsenin emeğini, hakkını yiyemem. Önce onları ödeyeceğim. Sonrasında bu memleket bu takıma sahip çıksın, o veya bu şekilde o transferi açsın. Ama futbolculara olan paraları bizzat kendileri üstlenip hallederler, ama federasyona olan borcu bir şekilde ödeyip yaparlar. O yükü ben kaldıramam.”

Doğruyu söylemek her zaman suç olmuştur ya, o da doğruluğun, dürüstlüğün, şeffaflığın, adam gibi adamlığın cezasını çekti.

Çok şükür bugüne kadar da alnı ak, vicdanı rahat bir şekilde geldi Yaşlıca.

Ama ne zaman ki Fethiyespor maçında, çok güvendiği bu futbolcuların bazıları onu adeta satarak beklentilere cevap verecek futbolu oynamadı, hele hele 10 kişi kalmış bir takıma karşı ruhsuzca oynanan bir futbolu, daha fazla dayanamayıp çekti gitti.

Yoksa futbolcular Vedat Yaşlıca gitsin de yenileri gelsin diye bunu bilerek mi yaptı? Ne dersiniz? Böyle bir kahpelik düşünen futbolcu var mıdır Sakaryaspor’da. Yok mu? O zaman kanıtlasınlar bunu bu hafta. Yensinler Güngörenspor’u, düzeltsinler kendilerini.

TEK SUÇLU BU FUTBOLCULARDIR

Sakaryasporun bugüne gelmesindeki tek suçlu, 1-2 istisna hariç, yüzde 99 şuanki futbolculardır.

Hani nerede gençler? Onlardan futbol, sorumluk beklerken, onlardan büyük ağabeyleri onların yapması gerekenleri yaparken onlar havalara girdiler.

Doğan Seçgin ve A.Kadir, en yenileri ve en çok söz ettirilen isimleriydi değil mi?

Doğan Seçgin dün bir bugün iki önce altyapı genel koordinatörünü hakaret etti, sonra a takımda havalara girdi. Ama ne yapıldı? İlaçan’a hiçbir şey yapılmamış gibi davranıldı, yetmedi ödüllendirilerek A takımına alınıp Fethiyespor maçında Özgür’ü keserek, ilk 11’de oynatıldı.

Hani derler ya böyle başa böyle tarak diye, aynen öyle işte. Sonra gel de bu gençlerden hayır bekle. Altyapı hocalarına güven, inan, saygı duy, sev. Böyle mi olacak bu?

Bir de dünün yetmeleri çıkıp da Doğan Seçgin’i, A.Kadir’i, Cihan’ı halen şişirmezler mi?

Zaten bu işler o sümüklülere kaldıysa vay halimize.

Hep derim yine söylüyorum.

Yorumcu da, Spor Müdürü de, yazarı da, foto muhabiri de, mutlak ama mutlak en azından amatör de olsa futboldan gelmeli. Çünkü o havayı, ruhu ancak ben ve benim gibi futbolun içinden gelen, bu işi yılardır yapan, alaylı ve mektepliler bilir, dünün sümüklüleri, yetmeleri  değil.

Görmüyor musunuz hallerini? Tevellütleri ne? Nereden gelmişler? Ne yapmışlar? Beyler sözünü ettiğiniz Sakaryaspor A2 takımı veya Yıldırımspor değil ha, Sakaryaspor’dan söz ediyoruz Sakaryaspor’dan. Kendinize gelin.

KURTULUŞ VE DİRİLİŞ NEYE BAĞLI?

Bırakın İsmail Öz yalakası olmayı. Zaten ne geldiyse Öz yüzünden gelmedi mi bu takımın başına?

Her şey ortada. İsmail Öz’ün çalıştırdığı takımı olan A2 takımı geçen sene de ligin dibindeydi bu sene de öyle. Allah’tan küme düşme yoktu ama o Öz’ün gençlerinin yer aldığı A takımı küme düştü. Bu sene de A takıma verdiği futbolcuların durumu da ortada A2 takımının durumu da. Ligin tam dibindeyiz.

Ne altyapısı? Ne İsmail Öz’ü, ne gençleri?

Transferi açsaydık, bunların hangisini oynatırdınız A takımda. Hiçbirini değil mi? Hatta bir çoğunu A2 takımında bile zor oynatırsınız öyle değil mi?

Bunu neden mi anlattım? Yeni oluşumcular göreve gelirken Sakaryaspor A takımını ve A2 takımını, bazı antrenörler hariç, tepeden tırnağa her tarafı değiştirsin, siyaset, cemaat, tarikat, hısım, akraba ve kankilerinin isteğiyle oluşum yapmasın diye. İşi ehillere bırakıp, kurumsallaşmaya, gerçekten profesyonelliğe geçilmesi ve uygulanması, KURTULUŞ ve DİRİLİŞ için…