YIL 1973 BİR SARIYER HATIRASI
Sene 1973. Sakaryaspor fırtına gibi estiği ve şampiyonluğu Trabzonspora kaptırdığı sene. Yer: Sakarya Atatürk Stadı. Rakip Sarıyer. Hakem: Ziya Türkdoğan. Mevsimlerden Kış. Saha her zamanki gibi çamur-u derya.
Sakaryaspor bu önemli maça kalede Tamer, Kaptan Erdal, Haluk (Bursalı), İbralim (Yalovalı), İhsan (Sarı) Darus, Yaşar, (F.B.) Erol Hızal, Bora, Ayhan (G.S) ve Baykul (Bursa) tertibiyle ve çubuklu formasıyla çıkıyor. Yüzlerce, taraftar soğuk kış gününde yine yanında takımı destekliyor. Maça iyi başlıyor Sakaryaspor. Sağdan soldan ataklarla Sarıyeri bunaltıyor. Fakat ne mümkün ,Sarıyer kalecisi Zekiyi aşamıyor. Zeki, Sakaryaspora tek başına kafa tutuyor. O kurtardıkça tribünler kahroluyor. O kurtardıkça Sakaryaspor daha çok pozisyon buluyor. Kaleci Zeki inanılmaz kurtarışlara imza atıyor. Dalga dalga gelen ataklara kalesini duvar gibi örünce maçta ilk yarı 0-0 berabere bitiyor. İkinci yarıda Sakaryaspor kaldığı yerden; kaleci Zeki de kurtarmaya devam ediyor. Kurtardıkça kendine güveni daha çok artıyor. Ve nihayet yeşili siyahlılar Şeker Fabrikasına tarafına doğru olan kaleye sıklaştırdığı ataklarından 63. dakikada bir penaltı kazanıyor.
***
Topun başına İhsan geçiyor. Sarı İhsan meşin yuvarlağı penaltı noktasına koyuyor. Şöyle bir derinden oh çekiyor. Elini yüzünü, gözünü bir güzel siliyor. Topu öpüyor, okşuyor. Penaltı noktasına dikiyor. Geriliyor, geriliyor ve vuruyor topa. O da ne? Zeki bunu da kurtarıyor. İhsan üzgün, Sakaryasporlular üzgün, taraftar kahrediyor. Herkes penaltı nasıl kaçtı diye yanıyor. Fakat bir anda Hakem Türkdoğanın acı acı çalan düdüğü çınlıyor. Düdük sesi Adapazarı semalarında yankılanıyor. Herkes birbirine bakarken, hakem düdük çalmadan atış yapan Sarı İhsana sarı kartını gösteriyor. Hocam Allah senden razı olsun diyen İhsan, bir de başını öne eğerek selamlamayı unutmuyor. Sakarya bayram yapıyor. Bu kez penaltı noktasına dört dörtlük bakım yapmayı ihmal etmeyen İhsan saha görevlisine taş çıkarıyor. Topun çevresindeki çamuru, suyu ve çeri-çöpü bir güzel temizliyor. Gören botanik bahçesine çiçek dikecek herhalde diyor. O penaltı noktasına topu itinayla dikiyor. Sonra kafasını kaldırıp sabahtan beri kalesinde duvar ören Zekiyle göz göze geliyor. Uzun süre gözgöze bakışıyorlar. İhsan hedefe kilitlenmiş bir füze görüntüsü veriyor. İri baldırlarını yerinde koşu yaparak titreten Sarı İhsan; geriliyor, geriliyor ve Allah ne verdiyse topa bir yapıştırıyor, füzeyi rampadan hedefe yolluyor. Kaleci Zeki topu görüyor ama; ağlarda. İnatla kapattığı kalesine giren topa hırsla bakıyor. Bu golle Sakarya 1-0 öne geçiyor. Sakarya seviniyor. Üstü başı çamur içinde kalan Sakaryasporlu futbolcular kenetleniyor. Ağzı, yüzü, gözü ve kulağının içine kadar çamur dolmuş futbolcular İhsanı öpüyorlar. Alnından öpüyorlar. Alındaki çamuru, emeğinin hamurunu öpüyorlar. Sakaryaspor seyircisi çamura bulanmış adamları alkışlıyor. Çamurdan formasındaki renkleri kaybolmuş adamları alkışlıyorlar. Adamları alkışlıyor. Üç otuz paraya yarı aç, yarı tok oynayıp Sakaryasporu başarıdan başarıya koşturan adamları avuçları patlarcasına ayakta alkışlıyorlar. Kuru bir alkışla ödüllendiriyorlar sahada altın yürekli çamur adamları. Onlar da amatör yürekle profesyonelce sundukları futbol gösterilerine bir yenisini daha eklemenin haklı gururunu yaşıyorlar.
NOT: Bu maçın bilgilerini paylaşan hastalık derecesine varan bir tutkuyla hala Sakaryaspor sevgisi yüreğinin derinliklerinde taşıyan, anlatırken bile hala o günlere dönen, gözleri dolan, 57 yaşındaki İşçi emeklisi Ferruh Tansıya da teşekkür etmeyi borç biliyorum.