2 ATTIK 1 ALDIK!
Öyle bir gol yedik ki, evlere şenlik evlere.
Sol bekimiz Ayhan, kendi ceza alanımız içinde topu korner veya taça doğru vuracağı yerde, kafasıyla kalecimiz Hüseyine atmak isteyip de bu topu 22 numaralı Kerem kapınca o da topu boş kaleye yuvarladı. Yani onlar atmadı aslında, biz attırdık yine!
Çift kalede orta sahanın solunda oynayan Özgür ile, bu maçta santrafor oynaması gerektiğini savunduğum Abdülkadirin de bu kadar kötü oynayacağını ve takımlarını 2 kişi eksik oynatacaklarını hiç düşünmemiştim. Zaten bu ikiliye ne zaman iyi desek onlar başlıyor dökülmeye. Acaba neden?
Erzurum Büyükşehir Belediyesporun en iyi tarafı sağ taraflarıydı. En kötü tarafları ise stoperleri. Kaplumbağa gibi ağır olan Onur ve Fatihin üstüne oynayacağımız yerde, yine artistik hareketler, çalım atmalar, kendini eğlendirmeler, 3 pas yapamamaları sonucu bu iki stoperi kahraman yaptılar.
Kimi zaman ayağa pas yaptık, kimi zaman da rakip kaleye şut çektik ama kısa bir süre için.
Sadece bu mu?
Rakip takımdan gelen ilk toplara kim çıkacak? Adam paylaşımını kim yapacak yaptıracak? Bu kadar kötü paylaşım mı olur?
Yahu dur işte adamın önünde, yap ilk müdahaleyi sen. Buluşturma rakibi topla. Kullansana aklını, versene yüreğini ve boşaltsana beyninizi de tamamen versenize bu maça kendinizi.
Zaten bunu takım halinde yapsak, bugünkü tabloda olmazdık.
Sonrasında bu kadar geriye yaslanmanın anlamı ne? Ne diye bunu yapıp rakibe Haydi gel1 diyorsunuz da mahkum bir futbol oynuyorsunuz? Çıksanıza orta sahaya kadar. Bassana rakip alanda, oynatmasanıza rakibinizi.
MAÇIN KIRILMA ANI
Sakaryaspordaki zafiyetler o kadar fazla ki. Hangisini saysam.
Kalemize vurulan her serbest vuruş öyle geliyor ki, hepimizin yüreği ağızlara geliyor. Ne defans doğru dürüst yer tutuyor ne de kaleci Hüseyin toplara adam gibi çıkıyor.
Kalecimiz Hüseyin, frikiklerden ve kornerlerde, kale alanına doğru gelen topa ne diye çıkmaz anlayamam? Ne diye çizgi kaleciliği yapıyor ki. Oysa çıktığı her topta, ama yerden ama havadan bir tane top bırakmıyor. Maşallahı var. Demek ki kendine güvenmiyor, korkuyor. Bırak yapma bunu Hüseyin. Güven kendine. Çık, korkma. Genelde bu maçta da çok iyiydi ama şu eksiğini kapatmasında büyük fayda var.
Bu arada 1 topu doksandan çıkardığı pozisyon, bana göre bu maçın kırılma anıdır. Yani gol olsa yenilmiştik.
AFERİN BURAK
Kaleci Hüseyin dışında sağ bek Onur Anıl, stoper Burak ve Hakkı iyi oynadılar.
Ayhan da her ne kadar gülü yedirdiyse de kötüydü diyemem. Eminim o gol ona gereken dersi vermiştir. Ön liberomuz Alaattin Hamza, tek başına orta sahayı elinde tutmaya çalıştı ki bana göre mücadelesi takdire şayandır. Çağrı yine kötüydü, yine güvenleri boşa çıkarttı. Hakan Çalışkan forvet arkası başladı, neyle bitirdi anlayamadım! Çünkü son yarım saatte o da kayboldu! Ortanın solunda oynayan Özgür ise bu maçın en kötü ismiydi. Kaptan Berat Ali de öyle. Forvet oyuncusu Hacı Ömer ise bu maçta çok çalıştı. Golünü de attı. Form grafiğini de sürekli yükseltiyor. Gücünü ve kondüsyonunu 90 dakikaya yayarsa çok daha başarılı olur.
Ama takımın en iyisi kimdi diye sorarsanız, bana göre Burak Bekaroğluydu derim. Maşallah, Allah nazardan saklasın. İnşallah bozulmaz.
Oysa ne güzel başlamıştık oyuna.
Ayağa paslar, tek toplar, rakip kaleye şut çekmeler. Peki ya gerisi nerede? Neden gelmiyor?
Önce kendinize inanın ve güvenin, sonra da karşınızdakileri bu kadar fazla büyütmeyin.
Bu maç da gösterdi ki bu ligde (Bir iki istisna hariç) sizden üstün bir futbolcu da yok Sakaryaspordan kaliteli ve büyük bir takım da. Sizdeki tek eksik inanç ve özgüven. Lütfen buna göre hareket edin ve maçlara çıkın olur mu?
Son sözüm de şu.
Evet 3 puan kaçtı. Biz 1 tane gol adam gibi attık, onlar hatamızdan attılar. Böyle olunca da 1 puanla yetindik. Yenemediysek bile yenilmedik. Puan puandır. Böyle bakmakta da fayda var.