05.11.2013, 17:05

Adapazarıspor Umut vermedi

Şimdi bu başlığı okuyanlar şaşıracaktır, ne diye böyle yazdın diye?

Pazar günkü Adapazarıspor-Akçakocaspor maçını çıplak gözle baştan sona izledim de ondan...

Bu maça göre de şu görüşlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Adapazarıspor bu maçta 4-3-3 düzeninde oynadı.

Kalede Vedat, sağ bekte İskender, sol bekte Uğur, stoperde Tolga ve Burak yer alırken, orta sahanın ortasındaki üçlüde Kosovalı Arjan, Hakan ve Ozan, sağ açıkta Furkan, santraforda Dardan ve sol açıkta Metin oynadı.

Rakip Akçakocaspor ise 4-2-3-1 düzeninde oynadı ve inanılmaz agresiflerdi bu maçta.

Hem çok sert futbol oynadılar, hem çok itiraz ettiler.

Ayakları yerine çeneleriyle oynadılar ki hakeme karşı inanılmaz itirazkardılar. Baştan sona hakemi ve yardımcılarını etki altında tutmaya çalıştılar ve bana göre bunda da muvaffak oldular. En azından Arjan’ı 2.sarı karttan attırarak.

Belli ki yeşil beyazlılar, önceki hafta kendi sahalarında oynadıkları Düzce derbisindeki 3-1’lik Beyköy Belediyespor maçı sonrası çok dolmuşlar. Bu maçta patlamak istediler ama olmadı.  Bomba ellerinde patladı!

Hele hele kalecileri Hami, 4 numaralı Mahir, 5 numaralı Fatih ve 11 numaralı Savaş, patlamaya hazır birer bomba gibiydiler ve Mahir maçın sonlarında kırmızı kart gördü. Ben olsaydım, Fatih ve Savaş’ı da atardım.

Zaten bu ligde inanılmaz kötü hakemler görev alıyor. Şuana kadar bir tane iyi hakem görmedim. Çoğu korkak, yetersiz.Demek ki hakemleri de yenmek gerekecek bundan sonraki maçlarda.

 

BİZ NE OYNUYORUZ BLERİM HOCA?

 

Bana göre bu maçtaki mücadeleyle galibiyeti hak ettik ama hepsi o. Futbol adına memnun kalmadım.

Oysa bu kadro çok daha güzel şeyler yapmalı, goller atmalı ve futbol oynamalı. Tribünün alkışını almalı. Ne yazık ki sadece bu maçta değil, ilk 6 haftada bunu göremedim.

Bunun için de Adapazarıspor antrenörü Blerim Mula, bazı yanlışlardan dönmelidir.

Ne mi onlar?

Birincisi,  4-3-3 taktiğinden vazgeçmeli ve sahaya 4-4-2 ile oynamalı. Sonrasında bunu oynayacak doğru bir ilk 11.

Yok öyle eş dost, yeğen kıyağı?

Akçakocaspor karşısında sözüm ona Arjan, Hakan ve Ozan’dan oluşan 3’lü orta saha ile oynadık ama kandırmacaydı bu.

Sadece Hakan orta sahanın ortasında tek başına yer aldı. Arjan ve golü atan Ozan ise sanki forvet gibi oynayıp orta sahayı çoğu kez boşalttı. Böyle olunca da, orta saha zaman zaman Akçokocaspor’un eline geçti, onlar da bir ara dalga dalga kalemize gelmeye başladı ki Vedat’ın ayakta alkışlanacak kurtarışında, çatal diye tabir ettiğimiz o pozisyonu yapmasa, maç aleyhimize dönebilirdi.

Onun için 4-4-2 diyorum. Yani orta sahayı daha diri tutup, rakibe orta sahayı bu kadar basit vermemeli.

Orta sahanın iki kenarındaki oyuncular da, sadece gol atmayı değil attırmayı ve savunmasına yardım etmeyi her zaman aklına getirmelidir.

Bu olmuyor mu?

O zaman da 4-2-3-1 oynatılmadır.

Kale ve defans aynı, bu maça göre, orta sahada Hakan ve Arjan ile oynayıp, Ozan’ı sağ kanatta, Metin’i sol kanatta, Dardan’ı da tek santraforda oynatıp santrafor arkasında da Mustafa’ya yer vermeliydi. Sanırım sakattı Mustafa ve o yüzden genç Furkan yer aldı. Yoksa bile bile lades mi yaptı Blerim Mula.

İnşallah bundan sonraki maçlara, doğru bir ilk 11 çıkarır, doğru oynatır ve doğru zamanda doğru isimlerle değişikliğe gider.

Kim mi oynar bu hafta? Onu da bu haftaki gelişmeler gösterecek.

Eğer bu maçta bile o kadar pozisyon bulunuyorsa Adapazarıspor tarafından ve son vuruşlardan dolayı maçı zar zor 1-0 alınabiliyorsa, bu öz eleştirime kulak verilmesinde fayda görüyorum.

Çünkü futbolda hiçbir zaman unutulmaması gereken temel bir kriter vardır.

Ya hiç yemeyeceksin, ya da yediğinin en az bir fazlasını atacaksın.

Bu neyle olur? Değim gibi 4-3-3 ile değil, 4-4-2 ile veya en kötü ihtimalle 4-2-3-1 ile.

Kaldı ki alınan sonuçlar ve futbol, ilk yarı sonuna kadar alınacak sonuçların bir göstergesi gibi geliyor bana. İnşallah böyle de gitmez.

 

Yorumlar (0)