28.08.2012, 10:41
Dersimiz Futbol
Kaleci Harun bu maç bana göre iyiydi.
Sağ bek Levent ve sol bek Muhammer de ama Metekan ile Onur Demir için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü birbirlerinden çok kopuk oynuyorlar. Rakip forvet oyuncularını paylaşmayıp, doğru zamanda, ilk ve son müdahaleyi yapamıyorlar. Taymingleri, kademeleri, yer tutmaları, pozisyon almaları bu maç çok kötüydü. Oyunu geriden kurma becerileri ise bu maç hiç olmadı. Yediğimiz ve rakibin bulduğu pozisyonlar bunun birer ürünüydü.
Orta sahanın ortasında oynayan Özgür, bu maçta da tek başına savaştı durdu. Bana göre takımın en iyisiydi ama enerjisini ve gücünü deli danalar gibi koşup boş yere harcamamalı. Sürati tamam, enerjisi ve gücü de ama kendini iyi ayarlamalı. Onun yeri defansın önü, burada yerini kaybetmesin yeter. Çünkü en zayıf halkımız bu göbek.
Hakan Çalışkan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Sakat mıdır bilemem ama geri geri gitmeye devam ediyor. Bu maçta nerde oynadığını ne yaptığını ben anlayamadım. Onun işi ön liberoluk. Yani rakip takımın kalemize dalga dalga gelmesini önlemek. Özgür ün yükünü hafifletmek. O ise bundan çok çok uzak.
Orta sahanın sağ kenarında olan Berat Ali, önceki maçlara oranla daha çok çalışkandı. Hele hele beke kadar gelmesi onun sürekli bir aşama kaydettiğini gösteriyor ama yetmez. Misal, bol bol isabetli, adrese teslim ortalar yapmalı, paslar vermeli, kaleye de isabetli şut vurmalı. Hücum ettiğimiz anda, her iki bekimizi oyuna sokup, kendisi A.Kadir in yanında yer alarak 2 li 3 lü santrafor gibi oynamalı.
Orta sahanın solunda oynayan Bünyamin i halen anlayamadım, sanırım anlayamayacağım da. Ne düşünüyor, ne yapmak istiyor bilmiyorum. Sol taraf mı ters geliyor, forvet arkası veya orta sahanın sağında mı oynamak istiyor Derdi ne ki Söylesin ki biz de bilelim hocası da bilsin, çözüm bulsun. Böyle sus sus nereye kadar Atma içine atma hiçbirşeyi. Anlat, konuş, paylaş.
Yoksa üstündeki o formayı bir daha hiç giymeyecek şekilde çıkartabilir!
Forvet arkası oynayan Kerem den ben de ümitliyim ama o değil sanki. Bu yerde oynarken, kendini aynı zamanda çift santrafor olarak düşünecek. Hem 2.santrafor, hem orkestra şefi gibi olup takımını o yönlendirecek. Çünkü o iyi oynarsa hem kendi gol atıyor hem Sakaryaspor kazanıyor. Misal mi Şanlıurfaspor maçı. Aynı Kerem, A.Kadir ile duvar pası yapıp, kanatlara pas verip orta yapıp o da rakip ceza alanı içinde, penaltı noktası ya da ön veya arka direkte oynayacak ki bunu yaparken A.Kadir ile sık sık konuşarak yapacak. Ezbere, iş olsun diye değil.
A.Kadir bu maçta istediği pasları alamayınca, silindi gitti bu maçta ama kredisi bende çok. Yeter ki şımarmasın. Sakaryaspor un yeni Hakan Şükür ü olmaya aday. Değerini bilsin, sorumluluğunu üstlensin. Görevini yapsın. Tabi ki enerjisini deli dolu koşarak harcamamalı, rakibin stoperlerinin ortasında oynayıp en azından onların ileri çıkmasını engellemeli.
Bu arada aklıma gelmişken, rakip kaleye serbest vuruş ve kornerler de ne diye duruyoruz ki. Devamlı hareket halinde olup rakibi şaşırtmalı, boş alan yaratmalı. Yaratsana boş alan, göstersene kendini. Genişletsene hücum ettiğimizde oyun alanını, rakip atağa kalktığında ise girin içeri. Kapatın göbeği. Oynayın adam adama top kalemize gelirken. Ne alan savunmasıymış o Çimler mi gol atıyor Rakibi tutun da gol atmasınlar. Aklınızı çalıştırın aklınızı.
Son sözüm şu.
Futbolcularımızın tamamı beyinlerini boşaltmalı. Sahaya başka başka ve olumsuz düşüncelerle çıkmamalı. Sadece ve sadece o maçı düşünmeli. Ve de yapması gereken işleri. Zira ileri gitmek, bir şeyler katmak yerine sanki tam tersi oluyor!
Hep stres, hep stres. Ne zamana kadar gidecek bu Ne zaman son verilecek Onun için hiçbirşeyin arkasına sığınmayın. Yırtık olun yırtık. Unutmayın ki karşınızdaki de sizin gibi bir insan, hiçbir özeliği yok.
Sağ bek Levent ve sol bek Muhammer de ama Metekan ile Onur Demir için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çünkü birbirlerinden çok kopuk oynuyorlar. Rakip forvet oyuncularını paylaşmayıp, doğru zamanda, ilk ve son müdahaleyi yapamıyorlar. Taymingleri, kademeleri, yer tutmaları, pozisyon almaları bu maç çok kötüydü. Oyunu geriden kurma becerileri ise bu maç hiç olmadı. Yediğimiz ve rakibin bulduğu pozisyonlar bunun birer ürünüydü.
Orta sahanın ortasında oynayan Özgür, bu maçta da tek başına savaştı durdu. Bana göre takımın en iyisiydi ama enerjisini ve gücünü deli danalar gibi koşup boş yere harcamamalı. Sürati tamam, enerjisi ve gücü de ama kendini iyi ayarlamalı. Onun yeri defansın önü, burada yerini kaybetmesin yeter. Çünkü en zayıf halkımız bu göbek.
Hakan Çalışkan için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ne yazık ki. Sakat mıdır bilemem ama geri geri gitmeye devam ediyor. Bu maçta nerde oynadığını ne yaptığını ben anlayamadım. Onun işi ön liberoluk. Yani rakip takımın kalemize dalga dalga gelmesini önlemek. Özgür ün yükünü hafifletmek. O ise bundan çok çok uzak.
Orta sahanın sağ kenarında olan Berat Ali, önceki maçlara oranla daha çok çalışkandı. Hele hele beke kadar gelmesi onun sürekli bir aşama kaydettiğini gösteriyor ama yetmez. Misal, bol bol isabetli, adrese teslim ortalar yapmalı, paslar vermeli, kaleye de isabetli şut vurmalı. Hücum ettiğimiz anda, her iki bekimizi oyuna sokup, kendisi A.Kadir in yanında yer alarak 2 li 3 lü santrafor gibi oynamalı.
Orta sahanın solunda oynayan Bünyamin i halen anlayamadım, sanırım anlayamayacağım da. Ne düşünüyor, ne yapmak istiyor bilmiyorum. Sol taraf mı ters geliyor, forvet arkası veya orta sahanın sağında mı oynamak istiyor Derdi ne ki Söylesin ki biz de bilelim hocası da bilsin, çözüm bulsun. Böyle sus sus nereye kadar Atma içine atma hiçbirşeyi. Anlat, konuş, paylaş.
Yoksa üstündeki o formayı bir daha hiç giymeyecek şekilde çıkartabilir!
Forvet arkası oynayan Kerem den ben de ümitliyim ama o değil sanki. Bu yerde oynarken, kendini aynı zamanda çift santrafor olarak düşünecek. Hem 2.santrafor, hem orkestra şefi gibi olup takımını o yönlendirecek. Çünkü o iyi oynarsa hem kendi gol atıyor hem Sakaryaspor kazanıyor. Misal mi Şanlıurfaspor maçı. Aynı Kerem, A.Kadir ile duvar pası yapıp, kanatlara pas verip orta yapıp o da rakip ceza alanı içinde, penaltı noktası ya da ön veya arka direkte oynayacak ki bunu yaparken A.Kadir ile sık sık konuşarak yapacak. Ezbere, iş olsun diye değil.
A.Kadir bu maçta istediği pasları alamayınca, silindi gitti bu maçta ama kredisi bende çok. Yeter ki şımarmasın. Sakaryaspor un yeni Hakan Şükür ü olmaya aday. Değerini bilsin, sorumluluğunu üstlensin. Görevini yapsın. Tabi ki enerjisini deli dolu koşarak harcamamalı, rakibin stoperlerinin ortasında oynayıp en azından onların ileri çıkmasını engellemeli.
Bu arada aklıma gelmişken, rakip kaleye serbest vuruş ve kornerler de ne diye duruyoruz ki. Devamlı hareket halinde olup rakibi şaşırtmalı, boş alan yaratmalı. Yaratsana boş alan, göstersene kendini. Genişletsene hücum ettiğimizde oyun alanını, rakip atağa kalktığında ise girin içeri. Kapatın göbeği. Oynayın adam adama top kalemize gelirken. Ne alan savunmasıymış o Çimler mi gol atıyor Rakibi tutun da gol atmasınlar. Aklınızı çalıştırın aklınızı.
Son sözüm şu.
Futbolcularımızın tamamı beyinlerini boşaltmalı. Sahaya başka başka ve olumsuz düşüncelerle çıkmamalı. Sadece ve sadece o maçı düşünmeli. Ve de yapması gereken işleri. Zira ileri gitmek, bir şeyler katmak yerine sanki tam tersi oluyor!
Hep stres, hep stres. Ne zamana kadar gidecek bu Ne zaman son verilecek Onun için hiçbirşeyin arkasına sığınmayın. Yırtık olun yırtık. Unutmayın ki karşınızdaki de sizin gibi bir insan, hiçbir özeliği yok.