24.01.2013, 15:09

Maça Çıkmayın Daha İyi

Yazmayım yazmayım diyordum ama zorla kaşındılar!

Bugsaşspor maçı öncesinde takımdaki ve şehirdeki ölü toprağı nedir böyle? Kim atacak bu toprağı üstümüzden?

Tamam kabul, işler yolunda gitmiyor, sakatımız, cezalımız da çok ama bu demek değil ki teslim olacağız.

Sakat ve cezalı futbolcu her takımda olabilir, bizde neden olmasın ki?

Rakip Bugsaşspor da çok güçlü bir takım ama bu demek değil ki öldük-bittik-mahvolduk.

Neden rakibimizin bizi küçük görüp oyun disiplininden kopabileceğini ya da o veya bu nedenle kötü gününde olabileceğini düşünmüyorsunuz ki?

Bu tablo bizlere ve Sakaryaspor’a ne ahlaken yakışır ne de ruhen.

Çıkarız sahaya, aslanlar gibi oynar ve tüm ruhumuzu da en az 1 puan için bu maça verirsek, neden olmasın ki?

Ben bilmiyor muyum “Bu maça çıkacağımıza hiç gitmeyelim, çıkmayalım daha iyi” demeyi.

“Ya da 6-7 yer geliriz” demeyi ama yediremiyorum ki bunu kendime nasıl diyeyim?

Dolayısıyla iş futbolcularda bitiyor.

Onlardan beklediğim tek şey, en azından Bandırmaspor ve Güngörenspor maçındaki mücadele ve futbolları. İnanç ve ruhları.

Fark mı yedik? Yiyelim anasını satayım. Ölüm yok ya işin içinde.

Kaldı ki Bugsaşspor bu ligdeki rakibimiz değil. Asıl iş öteki hafta sahamızda oynayacağımı Ünyespor maçında. Final maçımız o da, Bugsaşspor maçından 1 puan ile dönmeyi neden başarmayalım ki?

Unutmayın, inanmak başarmanın yarısıdır.

 

NECMETTİN SERT HARAKİRİ YAPTI!

 

6 Sene sonra Sakaryaspor’un başına bir kez daha gelen teknik direktör Necmettin Sert, göreve gelir gelmez eski huyundan vazgeçmediğini gösterdi.

Yani kibir ve kompleksini.

Aynen öyle.

Yoksa bir teknik direktör, bugüne kadar hiç birlikte çalışmadığı bir futbolcuya, birilerinin de gazına gelerek ve en önemlisi, “Senden elektrik alamadım” diyerek nasıl gönderir? Neden başkasını aklıyla ve dolduruşuyla hareket eder? Bu kadar mı ucuzladı bu işler?

O zaman ben de diyorum ki ona, “Ben de senden elektrik alamadım. Çek git.  Kendine takım bul.”

Hoş değil di mi bu? Peki o zaman ne diye kendine istemediğin bir şeyi Metekan’a yaptın Necmettin hoca? Neden bir futbolcunun ekmeğiyle oynuyorsun da ah ve beddua alıyorsun?

Devre arası tatilinden gelmişsiniz. Rüstemler tesislerindeki panoya “ANYALYASPOR KAMPINA GİDECEK FUTBOLCULCULAR” ı açıklamışsınız ve o listede Metekan da varken, üstelik 3 gün yapılan idmanda hiçbir şey olmamışken, hem de Antalya yolculuğu öncesinde, ne diye 25 tane sağlam futbolcu varken 24’ünü götürüp sadece Metekan’ı almazsınız ki takıma? Bu kadar mı düştün Necmettin hoca?

O zaman sakat olan Kerem’i de götürme Antalya’ya. Tıpkı A.Kadir gibi. Nedir yani bu çifte standart?

Zaten durum ortada. Transfer yapamıyoruz. Takımda sakat ve cezalı futbolcu çok. Sahaya zor takım çıkartıyoruz.

Al işte. Bu haftaki maçta Metekan 18 kişilik, hatta ilk 11 kadrosuna giremez miydi? Girerdi, kötü mü olurdu? Kimse sana illa onu ilk 11’de oynat demiyor ki.

Gelmişsin birisinin gazına, ondan yapmışsın bu operasyonu? Hani Metekan bir şey yapsa neyse. Böyle de bir şey yok. Ne oldu şimdi? Necmettin Sert’in ve ona bunu yapan çakalların eline geçti?

 

İÇİMİZDEKİ BÖLÜCÜLER!

Halen içimizdeki bazı mikserlerin, hatta bazı PKK ruhlularının, bu takımın bu hale getirdiğini ve bu takımın, bu kulübün içinde olduğunu ne zaman göreceksiniz de gereğini yapacaksınız? (Not.Bunu Necmettin Sert için söylemiyorum)

Bizler Necmettin Sert’e ikinci bir şans verilip de onu bu göreve getirenlerden biri olduğumuzu herkes bilsin. İsteseydik gelemezdi. Ama biz tam tersini yaptık. Çünkü biz, haksızlığın, dürüstlüğün, kendi memleketimin insanına sahip çıkılması gerektiğini en iyi bilenlerdeniz. Yeter ki onlar o işte başarı sağlasın, adam gibi adam olsun, iş yapsın.

Kaybetmek çok basittir ve bunu herkes yapar ama önemli olan o insanı kazanmaktır.

İşte Necmettin Sert de bunu yapamadı. Hem de bunun ne demek olduğunu kendisi çok iyi bilmesine rağmen.

Demek ki, kafaların değişmesi lazım. Hem de tepeden tırnağa.

BÖL-PARÇALA YOK ET düşüncesine ve uygulamasına herkes son vermeli ve verdirmelidir.

Böyle yapıla yapıla bugünlere gelmedik mi zaten?

Onun için Metekan affedilmeli, herkes kazanılmalı, herkese ikinci hatta üçüncü şanslar verilmelidir. Bir insan yakından çok iyi tanınmalı,  herkese eşit oranda yaklaşılmalı veya uzaklaşılmalıdır.

Herkes haddini bilmeli, asli işini yapmalı ve yaptırmalıdır ki bu kara delikten çıkalım. Yoksa bugünleri bile ararız ki hergeçen gün aramaya başladık…

Bir şeyler yapmalıyız ama ne?

Kim, kimle, ne zaman, nerede işte onu ben de bilmiyorum.

Bildiğim tek şey var, bunu yapması için şuanki Kayyım’a Sakaryaspor adına  destek verilmesi,  yardım edilmesidir. Şuanda başka çare de yok gibi…

Asıl önemlisi ise, lütfen ama lütfen, hiç kimse hiç kimseye yukarıdan bakmasın. Bir yudum sevgi bu kadar mı zor?

Yorumlar (0)