Nereden Başlasak acaba !
HİKAYE ÇOK ESKİ DEĞİL
Sakaryaspor o dönemdeki Adapazarı ve deprem sonrasında Sakarya Büyükşehir Belediyesi himayesinde yaşadığı yıllarda Türkiye’nin en hızlı çıkan ve en hızlı düşen bir takımı olarak tarihe geçmeyi başardı. Belediye’nin son dönemlerinde yaşananlar ise hiç te unutulacak gibi değil. Başkan’a ayakkabı fırlatanlar, bavulunu toplayıp son üç maç oynamayanlar vesaire sanki bir tiyatro sahnesine dönmüştü. İşte bu dönem sonrası Sakaryaspor “ Halkın takımı olsun “ sloganı ile millet sokağa döküldü. Tribünlerde ve Çark Caddesinde “ beyaz “ mendili kapan “ Aziz “ düşmanı kesildi. Bunları kullananlar daha sonra takımı aldılar ve halkın malı yapmayı başardılar.Derken o zamanki Bank Asya 1. Ligde oynayan Sakaryaspor yaptığı birçok transferle birlikte yaşanan futbolcu-yönetici krizi sonucunda otomatikman 2. Lige iniverdi.Gönderilen 13 futbolcu yerine 17 Futbolcu alındı.Tabi paralarının ödenmesi de sorun oldu. Sakaryaspor’un da makus talihi devreye girdi ve 2009-2010 Sezonunda sahamızda Yalovaspor’a attığımız son dakika golü ile 1-1 Beraberlikle 2. Ligde kalmayı başardık. Enteresan hikaye daha sonra kayyum’la devam etti. Halit Evin’li Kayyum “ benim transfer yetkim yok, ben alacak verecek işlerine bakarım diye işe başladı. Daha önce lig başında gönderilen Şaban Hoca ile işi toparlamaya başladı. Sonra derken play-off’a kaldık. Antalya’da oynanan play-off maçlarında herkes umutsuzken, önce bir galibiyet, ertesi günü penaltılarla tur geçmek ve son maçta da Bandırmaspor karşısında muazzam bir taraftar topluluğu önünde5-1’lik galibiyetle tekrar Bank Asya 1. lige çıktık. Ama ne var ki yine aynı hüsran ve yeniden iş başına gelen yönetimin çabalarına rağmen ve Yılmaz Vural’ın getirilmesine rağmen tekrar geldiğimiz yere ve daha sonraki sezon da Vedat Yaşlıca ile başlayan ve 4 Ay sonrası yine kayyumlar ve yapılamayan genel kurullar dizisi ve sonuçta Başkanlığa gelen Metin Doğrucan ve futbolculardan oluşan yönetim kurulu ile bu defa tarihimizde ilk kez 3. Lige düşmeyi başardık !
YENİ SEZONDA BAMBAŞKA UMUTLAR AMA !
Şimdi asıl konuya gelelim. 2013-2014 Sezonu başında oluşumcuların bir araya gelmesiyle birlikte iş başına gelen ve daha sonraları her nedense yalnız bırakılan Selahattin Aydın ve yönetimi işi gücü bırakıp kulübe destek çabalarına başladı. Bir yandan Topuk’ta Erol Kolcu Nezaretindeki kamp, diğer yandan ise her zamanki alışılmış gelenek gereği “ kapı kapı dolaşıp kombine satışı başladı. Ama ne var ki “ kazın ayağı başka “ Yürü be seni kim tutar diyen bu zat-ı Muhterem’lerin foyası daha sonra ortaya çıkıyor ve Sakaryaspor dağıttığı biletlerin parasını bir türlü toplayamıyor. Araya iflas davaları tekrar giriyor. Metin Doğrucan dönemindeki ilk iflas davası bazı kişiler tarafından atlatılsa da sıraya başkaları girecekti. Nitekim öyle oldu. Sonuçta lig devam etti ve lig sonuna kadar sıkıntılı maçlarla ligin sonuna geldiğimizde Çıksalınspor ile aramızdaki maç üstünlüğü ve aslında aynı puanla ligde kaldık. Bu sefer de yırttık. İflas davası üç ertelemeden sonra Bayan Bakan’ın ricaları ve 3 Osb’nin çabaları ile halledildi. Bu arada basından gelen seslere ilgililer değişik ağızlarla cevap vermeye başladılar. Sakarya Büyükşehir belediye Başkanı.
Zeki Toçoğlu çok ilginç bir çıkış yaptı ve “5 Şubat 2014’te “Ben olmasam Sakaryaspor sahaya çıkamaz” ''Sakaryaspor'a benden başka destek veren kim var. Stad yapıyoruz tesis için ihale gerçekleştirdik, alt yapıya destek veriyoruz, elimizden geldiğince kombine alarak destek veriyoruz bu hamleler dışında bir hamle yapan var mı?'' dedi Toçoğlu Sakaryaspor için önderlik yapması gerektiğine ilişkin bir soruya ise 'Şehirde Sakaryaspor'a 1 Lira verecek adam yok. Herkes kaçıyor Sakaryaspor'dan. Ben yardım etmesem Sakaryaspor yarın maça çıkamaz o kadar acı bir durumda dır.'dedi ve ortalık karıştı. Daha sonra da yaptığı “ benim için Sakaryaspor defteri kapanmıştır “ cümlesi her şeyi anlatmaya yetiyor da artıyor bile.Herkes eteğindeki taşları dökmeye başladı. Derken Başkan Aydın ve Vekili Muzaffer Güneş çareyi Bakan Ayşenur İslam’a gitmekte buldu. Bakan önce ümit verdi. Toplantı önerdi ancak ilk toplantı sonrası ikinci toplantıya karar verdi. Bu süreçte iş adamları ve bürakrotlarla görüşecekti. Araya Soma faciası girdi toplantı ancak Genel kurul öncesi yapıldıysa da bir akıllı çözüm çıkmadı. Bakan yaptığı açıklamada “Sakaryaspor’un durumu çok iyi değil. Şehir kulüplerinin yaşaması ancak o şehrin ortak kararıyla olacak bir şey. Şehrin dinamikleri taşın altına elini koyarsa o kulüp yaşar. Kamunun kaynaklarını kullanmak mümkün de değil hakkaniyetli de değil. O açıdan bu iş Sakarya şehrinin sorumluluğundadır. Şehir isterse takım yaşar şehir istemezse elini taşın altına koymazsa, takım yaşamaz.” Dedi. Buyurun buradan yakın.Bu arada da yönetimin 1 Ay daha devam etmesini genel kurulun da bir ay sonra yapılmasını istedi.Nitekim de öyle oldu ve genel kurul 8 İmza ile ileri bir tarihe ertelendi. Şimdi top Bakan Hanım’da.
BAŞKAN AYDIN NE DÜŞÜNÜYOR ?