KARİYER VE KİŞİSEL GELİŞİM
Herkes bunu her yerde ve herkes ile konuşur hatta Kariyer de yaparım çocuk da denir ama bir türlü ne olduğunu bilinmez, bildiği sanılsa da doğru bir şekilde uygulanmaz.
Peki nedir acaba Kariyer, kariyer sahibi olmak ve kendini geliştirmek?
Bugünkü yazımda bunu paylaşmak istedim sizlerle.
Kariyer, yaptığımız işte kendimizi mesleki açıdan geliştireceğini düşündüğümüz alanları ve konuları tespit edip, gerekiyorsa bir uzmandan destek alarak, ilgi alınımız ve becerilerimiz doğrultusunda ilerleyebileceğimiz ve kendimizi geliştireceğine inandığımız alanlara eğilip,
kendimizi mesleki, ekonomik, sosyal ve kişisel açılardan tatmin edebilmemizdir.
Kariyer yapmak,
Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek. Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. Yol açmak, onarmak, tamir etmek. Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmektir.
Kişisel Gelişim ise, kısaca kişinin kendini geliştirmesidir.
Yani, içimizdeki olumsuz düşünce, yargı ve inanç kalıplarını değiştirerek olumlu olan yeni düşünce, yargı ve inanç kalıplarını benimsemek...
İnsanın bulunduğu hal ve durumundan, kendisinin en yüksek potansiyelini ortaya çıkartmasıdır.
Kişisel Gelişim olarak tanımladıklarımız kişinin en yüksek potansiyelini açığa çıkartmada, bu potansiyeli en iyi şekilde oluşturmada ve kullanmada katkısı olacak olan yollardan sadece bir kaçıdır. Ne hedefler belirlemek, ne iyi ilişki ve iletişim içinde olmak, nede düşünceleri, inançları, yargıları değiştirmek tek başına Kişisel Gelişim demek değildir. Bunlar kişilikte ve yaşamda gelişimlerdir. Kişisel Gelişime katkısı olan olumlu yaşamsal gelişimlerdir. Ve her insan ister istesin, ister istemesin değişimin içinde yer alır.
Kişisel Gelişim, yaşamsal süreklilik olan değişimden farklıdır. Yaşamsal süreklilik, kişinin yaşadıkları, olaylar, kişilerle ilişkileri, edindiği deneyimsel bilgilerle etkili değişim sağlar. Bu kişilerin bilinçsiz değişimine neden olur.
Kişisel Gelişim bilinçli değişimi gerektirir. Kişiler yeteneklerini, bilgi ve davranışlarını, kişisel meziyetlerini bilinçli seçimlerle belirli bir yöne ve yola programladıklarında meydana gelir.
Kişisel Gelişim her insanın şu anki hal ve durumundan kendisinin en yüksek hal ve durumuna geçiş yapmayı bilinçli olarak istediği anda başlar. Bilinçli değişimi istediğimiz anda bunun adının ne olduğunun da bir önemi yoktur aslında. Önemli olan bu dünyada varolan ve olduğunu sandığı kişiden daha farklı bir kişi olabileceğini bilen herkesin, sonunda kendisinin en yüksek halinin olduğu yola adım atmış olmasıdır.
Kişisel Gelişimin Faydaları Kişisel gelişim bireyi çok yönlü geliştirmeyi amaçlar. Çünkü insanı sosyal hayatta etkili, verimli, güçlü kılmanın yolu bilgi yapılandırmasıdır. İnsan bunu ancak farklı öğrenmeler gerçekleştirerek yapar. Bu öğrenmeler arasında ilişki kurduğu takdirde yaratıcı düşünme becerisi kazanabilir.
İşte kişisel gelişim ile bu amaçlanarak, birey bu potansiyel ve ilişkileri güçlendirip geliştirerek yapılandırmaktadır.
Kişisel gelişim ile nitelikleri gelişen birey, artık çevresiyle olan etkileşim ve iletişimde daha gelişkendir. Artık sosyal yaşamda daha etkili, verimli ve mutlu olur. Bu fayda ya da yatırım da diyebiliriz, insana değil tüm topluma yapılmıştır aslında. Çünkü insan sosyal bir varlık olduğundan çevresini etkileyebilir veya çevresinden etkilenebilir. Bu etkileşimler çok yönden gelişmiş toplumlar, popülasyonlar meydana getirecektir.
Bana göre gelecek burada yatıyor.
Sporda da, politikada da, ekonomide de, sanatta da, kısacası hayatta da bu böyle değil midir?
Mesela Sakaryasporda?
Şuan ki takımda başkanından yöneticisine, teknik heyetinden futbolcusuna kim kariyer sahibi?
Kaçı kendini sürekli geliştiriyor?
Biri mi, onu mu? Yoksa hiçbiri mi?
Bana göre bugünlere gelmenin başlıca sebebi de budur ki kariyer sahibi olunsa, ya da sürekli gelişim kaydetseydi, bu takım buralara gelmezdi.
Peki düzelir mi? Evet. Yeter ki gönülden, beyinden, kalpten sistensin. Ruhen de inanılsın, mantıken de.
Zaten başımıza ne geliyorsa küçük düşünmekten, tembellikten, hedefsizlikten, plansızlıktan, çalışmamaktan ve inanmamaktan gelmiyor mu?
Onun için de diyorum ki,
İşi gücü, yaşı başı, cinsiyeti ve geçmişi her ne olursa olsun, eğer ki kariyer sahibi olan, kendini sürekli geliştiren er ya da geç mutlak kazanır. Geliştirmeyen ise kaybeder, ya da olduğu ile yetinir ve hayatının çoğu KEŞKElerle geçer ki, o zaman da çok geç kalınmış olur, ya günü kurtarır, ya da küçük başarı ve mutlulukla avunur