Suçlu Ayağa Kalk
Son günlerde yaşananlar Sakarya’da çok enteresan bir gündem oluşturmaya devam ediyor. Zor günler yaşayan Sakaryaspor’a kimse sahip çıkmayınca kayyumlu günler 3. Kez devam ediyor.Tabi ki her zaman olduğu gibi bir olağanüstü genel kurul kararı daha. Ben bu işin neresindeyim acaba diyerek konuya uzaktan bakmayı tercih eden değerli büyüklerimizde her nedense yaprak oynamıyor. Ya bu işe girmeye cesaret edemiyorlar, ya da çevrelerinden aldıkları telkinler bu büyüklerimizin bu işe soyunmasını engelliyor her halde.
SESLER YÜKSELMEYE BAŞLIYOR
Sakaryaspor kurulduğu 1965 Yılından bu yana birçok sıkıntılı dönemler yaşadı. Önceleri yeşil-siyahlı renklere sıkı sıkıya bağlı yönetimler gönüllü olarak bu işe hiçbir maddi menfaat beklemeden görevlerini yerine getirirlerken zamanla Sakaryaspor hem maddi, hem de manevi yönden bazı kişi veya kuruluşların oyuncağı olmaya başladı. Futbolun siyasete bulaştığı dönemlerde dahi şu anda yaşananlar eminim ki olmamıştır. Ama bugün bakıyoruz da herkesten bir veryansındır gidiyor. Son olarak Başbakan’a şikayet edilen eski yönetimler yüzünden Türkiye’ye rezil olmadığımız kalmıştı, onu da çok şükür başardık galiba. Şöyle bir geriye doğru gidersek işin boyutlarını aşağı yukarı anlayabiliriz.
SAKARYASPOR’UN SÜRPRİZ YILLARI
Sakaryaspor yönetimleri 1965 ile 1980 Yılları arasında zaman zaman süper transferler yaptılarsa da mütevazi kadroları ile ligde kalabilmek için mücadele ettiler. Bunlardan sadece 1973- 1974 Sezonunda bir ilk yaşandı. O Dönemin Adapazarı Belediye Başkanı ve aynı zamanda Sakaryaspor Kulüp Başkanı Behçet Deryaoğlu döneminde 1. Lige çıkabilmek için süper transferler yapılmış, takım ilk yarıyı 5 Puan önde kapamış, ancak ikinci yarıda bazı olumsuzluklar ve bazı entrikalarla şampiyonluğu Trabzonspor’a kaptırmıştı. Sonuçta Behçet Deryaoğlu bir yıl sonra yapılan Belediye Başkanlığını Sakaryaspor yüzünden kaybetmişti. 1980 Yılına kadar Deliği büyük yaması küçük bir ekonomi ile yürütülmeye çalışılan Sakaryaspor 1980-1981 Sezonunda Tuncer Tepe Yönetiminde kimselerin tahmin bile edemeyeceği bir başarı yakalayarak 1. Lige çıktı. Bu geçen 16 Yıllık serüvende o zamanlar medya denen bir olay yoktu. Sadece akşam üzerleri çıkan Yeni Sakarya ve Akşam Haberleri Gazeteleri revaçtaydı.
SAKARYASPOR’UN SİYASİ YILLARI
1984 İtibariyle işler karıştı. O Dönemin İktidar partisine ait kişiler olaya el attı. Sakaryaspor Belediye Başkanı Erkal Etçioğlu tarafından yönetilmeye başlandı. İşin başında o zamanların gençlik kolu başkanı Ersin Taranoğlu var. Sakaryaspor tekrar lige çıkıyor. Erkal Etçioğlu Başkanlığı bırakmak zorunda kalıyor. Aydın Zengin Dönemi başlıyor. Ünlü futbolcularımız Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a gidiyorlar. Sakaryaspor yine kaderi ile baş başa kalıyor. Yıl 1998 Yer Eskişehir. Sahaya büyük bir Türkiye bayrağı ile çıkan Sakaryaspor play-off final maçında İstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takımını 1-0 Yenerek tekrar 1. Lige çıkıyor. Ertesi sezon Sabri Küçük’ün önderliğinde yine O dönemin Spor Bakanı Ersin Taranoğlu’nun istekleriyle Sakaryaspor Mepaş A.Ş Oluyor. Ama ne var ki daha ilk yarıda üç antrenör değiştirmemize rağmen süper ligden düşüyoruz. Derken büyük felaket meydana geliyor. Sakaryaspor 1 Yıl liglere katılmıyor.
HUZURLARINIZDA AZİZ DURAN
Sakarya’nın tekrardan imar edilebilmesi için çalışmalar sürerken Aziz Duran her nedense o dönemin koalisyon iktidarına ters olduğundan hiçbir oluşuma sokulmuyor. Derken Sakarya Valisi bazı kişilerin ( ! ) telkini ile olsa gerek bir toplantı yapıyor ve Sakaryaspor’u Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran’ın kucağına atıyor. Ersin Taranoğlu’nun da içinde bulunduğu Mepaş şirketi 3. 250 Milyon dolarını alıyor. Aziz Duran işi bilmemesine rağmen Belpaş’ın sorumlularından oluşan bir yönetim yapıyor. İlk üç sezon Süper ligi kıl payı kaçırıyoruz. 2003- 2004 Sezonunda Selahattin Aydın Başkanlığa getiriliyor, Aziz duran Onursal Başkan oluyor. Teknik Direktör Hüseyin Kalpar istifa ediyor, Şaban Yıldırım diploması olmamasına rağmen alt yapıdan takımın başına getiriliyor. Sonuçta Sakaryaspor tekrar Süper Ligde. Sakarya’da herkes sevinçli, Sakaryaspor 0 Borçta, yönetimden, Futbolculardan, Şaban Hoca’dan herkes memnun. Ertesi sezon çeşitli entrikaların döndüğü ve benim de seyrettiğim Malatya’da oynanan Malatyaspor maçında yenilerek 2. Lige düşüyoruz, Diyarbakırspor kümede bırakılıyor.
SIKINTILI YILLAR
Selahattin Aydın’dan sonra gelen Belpaş atamaları Sakaryaspor’un huzurunu bozmaya başladıysa da Ömer Yazıcı Başkanlığında yapılan astronomik harcamalar sonunda Ankara’da tekrar Süper lige çıkıyoruz. Ertesi sezon ise Trabzon lobisinden oluşan bir yönetim kurulu ile işe soyunan Sakaryaspor süper ligde yapılan süper transferlere ve dev harcamalara rağmen yine bir kez daha Bank Asya 1. Lige düşüyor. . Sonrası malum soyunma odasında yüzüne kaptan Burak tarafından ayakkabı fırlatılan Başkan Recep Hacıeyüpoğlu döneminde huzursuzluklar play-off’a yansıdı. Burak cezalı iken Ergün Atalay’ın ısrarları ile af edilerek kadroya alınarak İstanbul’a gitti. Boluspor’a karşı 2-0 Galipken penaltılarla elendik. Bu netice belki de Sakaryaspor’un bu günlere gelişine sebep oldu.
TAKIMI AZİZ’DEN ALDIK !
Sonraki yıllar Bank Asya 1. Ligde iken Sakaryaspor Belediye’den alınarak Dernekleştirildi. Bu işin başında yine Sabri Küçük var. Adapazarı Belediye başkanı Süleyman Dişli o dönemde rakip olduğu Aziz Duran’ın karşısında durabilmek amacıyla yeni oluşuma destek verdi. Onları ateşledi, ancak günler geçtikçe Dişli aradan sıyrıldı. Takım ortada kaldı. Sonuçta Sakaryaspor Bülent Yılmaz yönetimi ile tarihinde ilk kez TFF 2. Lige düştü. Ertesi sezon tekrar çıkalım derken bu defa Sakarya Atatürk Stadında Yalovaspor’a son dakikalarda attığımız bir gol ile 1-1 Berabere kalarak bu ligde ancak tutunabildik. Sonrası malum, Kayyumlu yıllar başladı. Halit Evin sahneye çıktı. Antalya’da oynanan Play-off maçlarında tekrar Bank Asya 1. Lige çıktık ama ertesi yıl Erdal Taşkın Başkanlığındaki yönetimle tekrar geldiğimiz yere döndük ve şu anda sürünmeye devam ediyoruz. Uçan kuşa olan borçtan transferi açamıyoruz.
KAÇAN KURTULUYOR
Takımda kaçan kurtuluyor. İşler kötü gittikçe de herkeste bir suçlu arama merakı başladı. Herkeste neyin ne olduğunu bilmeden bir suçlu arama merakı baş gösterdi. Yani herkes kendi suçlusunu afişe etmeye başladı. Medya’daki arkadaşlar arasında kim ahbap çavuş ilişkisi sürdürüyorsa o kişilerin işaret ettiği “suçluların “ gazete sayfalarında boy boy resimleri yayınlanıyor. Gençler olanları Başbakan’a şikayet ediyorlar. Yani kısacası ortalık toz duman. Bu arada unuttuğumuz bir şey var; o da Sakaryaspor bir genel kurul daha yapıyor ama hiçbir hareket yok o ne olacak bilemiyoruz. Şimdi suçlu arayan ve gerçekleri tam olarak algılayamayan arkadaşlarıma soruyorum, sizce gerçek suçlu kim ? Takımı bu hale getirenler mi, aradan kendine sayısız menfaat temin etmek için Sakaryaspor’u kullananlar mı, yoksa bu dönemlerde görev yapan iyi veya kötü her yöneticinin eteğini yapışarak onlardan mamalanan ve bu nedenle onların her dediğini manşet yaparak Sakaryaspor’u bu günlere taşıyan medya mensuplarında mı dır ? Takdir’ini sağduyulu ve bu işten gerçekten anlayan Sakarya’lılara bırakıyorum. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz…